PKK’dan akıl almaz yöntem

Dolandırıcılık ve tehdit gibi olaylar da yakayı ele vermek istemeyenler bu tür numaraları kullanıyor. MOBİSAD Başkanı abonelikte tam otomasyon çağrısı yapıyor.

PKK başta olmak üzere birçok terör örgütü, haberleşmeyi sağlamak için artık yabancılara ait telefonları kullanıyor. Evrakta sahtecilik ya da hayat kadınlarının pasaportlarıyla sahte telefon hatları edinen örgütler, kimliklerini gizlemek için bu yollara başvuruyor. Sahte kimlikle kredi kartı alınıp dolandırıcılık yapılması gibi sahte hatlarla uzaktan kumandalı bombalar patlatılıyor, teröristler birbiriyle haberleşiyor. Bu tür olaylardan telefon numarasını tespit eden polisin karşısına her seferinde ‘yabancı adres’ çıkıyor. Polis kayıtlarına yansıyan yaşanmış birçok olay var.

Hastane koridorunda yürüyen gazetecinin telefonu çalar. Telefonun öteki ucundaki şahıs önce kibarca konuşmaya başlar… “Beni tanıyor musun?” türünden sorularla bir arkadaşı olduğunu ima etmeye çalışır. Daha derinden ise telsiz sesleri yükselmektedir. Gazeteci telefondaki sese kendisini tanımadığını söyledikçe konuşma uzar. Konuşmanın ortasında birden küfür ve tehditler yağmaya başlar. Bu saldırının arkasında PKK ile ilgili yazılan bir haberin varlığı tespit edilir. Telefon kapandıktan sonra yapılan araştırmaya göre, arayan numara ‘Tatiana Krutikona’ adlı Rusya doğumlu bir kadına aittir. 38 yaşındaki kadının adına ‘0542 962…’ ile başlayan biri pasif dokuz tane daha aynı seriden numara kayıtlı gözükmektedir. Adres olarak “Masko, İkitelli, İstanbul” yazıyordur sadece. Ne anne-baba adı kayıtlarda geçer ne de başka bir bilgi. Polisin verdiği bilgiye göre, telefonla tehdit savuranlar PKK’lı ya da PKK’dan ayrılan itirafçılardı.

Benzer bir olay 2006 yılında Hakkari’de yaşandı. Hakkari İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi’nin tespit ettiği bir numara, terör örgütü PKK tarafından kullanılıyordu. Türkiye’deki PKK sempatizanları ile irtibat kurmak için kullanılan numaranın Moldova uyruklu bir kadına ait olduğu ortaya çıktı.

Halen soruşturma aşamasında olan Ergenekon terör örgütü dosyasında da yabancılar adına kayıtlı numaraların iletişim amaçlı kullanıldığı öne sürülüyor. Şifreli konuşmalarla hücrelere suikast emirleri veren Ergenekon’un yöneticileri, yabancılar üzerine kayıtlı telefonlarla da gizli faaliyetlerini sürdürmeye çalışıyor. Bugün Savcı Zekeriya Öz’ün ulaştığı delillerin önemli kısmını telefon kayıtları oluşturuyor. Ancak yabancılar adına kayıtlı numaraların sahibi olmadığı için konuşulanlar tespit edilse bile kimin konuştuğunu bulmak kolay değil. Terör örgütleri tarafından sık kullanılan ‘yabancı telefonlar’ polis ve jandarma tarafından tespit ediliyor. Ancak sonuca ulaşılamadığı için kamuoyuna bu tür detaylar pek yansımıyor.

Peki, yabancıların kimlik bilgileriyle telefonlar nasıl alınıyor? Terör örgütlerinin fuhuştan beslendiği biliniyor. Rusya gibi ülkelerden getirdiği kadınların pasaportlarına el koyan örgütler, her türlü yasadışı işlerinde bu tür kimlikleri kullanıyor. İstanbul’da faaliyet gösteren kapkaççılar, terör örgütü PKK’nın yönlendirmesiyle hareket ediyor. Birçok kimlik ve pasaport hırsızlık yoluyla PKK’nın eline geçiyor. Emniyet’ten bilişim uzmanlarının verdiği bilgiye göre, bu tür yollardan pasaport ve kimlik gibi belgelere ulaşan terör örgütleri, herhangi bir abone merkezinden yeni hat açtırıyor. Bir de PKK sempatizanı abone merkezleri var. Herhangi bir şahıs, telefon hattı almak için kimlik fotokopisi bırakıyor. Abone merkezindeki sorumlu ise parayı alıp hattı açtıktan sonra, birçok yeni hat daha açıyor. Kimlik bilgilerini bırakan müşterinin bu hatlardan hiç haberi olmuyor, her hafta yeni bir hat çıkarılabiliyor. 71 milyon nüfusa sahip Türkiye’de neredeyse her kişiye bir cep telefonu düşüyor.
Yasadışı yollarla edinilen bu hatlar sadece tehdit gibi olaylarda kullanılmıyor. Çoğunlukla PKK ile irtibatlı kişiler, örgütü finanse etmek için kontör dolandırıcılığı gibi yöntemlere de başvuruyor. Gerçek kişiler adına kayıtlı bilgilerle açılan yasadışı hatlarla birçok vatandaş dolandırılıyor. Kendisini ‘başkomiser’ olarak tanıtan dolandırıcı, karşısındaki şahsın telefonundan bir ilin emniyet müdürünün ya da o seviyedeki başka bir bürokratın yakınına küfür dolu mesaj geldiğini anlatıyor. Başının belaya girmemesi için de yüklü bir kontör göndermesi durumunda işi tatlıya bağlayacağını ifade ediyor. Kimi bu tür telefonu dikkate almıyor, kimi ise ‘başı derde girmesin’ diye kontörü gönderiyor. Kaçak hatlara yüklenip ‘açık kontör’ olarak yarı fiyatına satışa sunuluyor. Telefonlar klonlanıyor, kaçak numaraları ile dolandırıcılık daha yaygın yapılıyor. Şanlıurfa ve ilçelerinde dokuz ay önce eşzamanlı düzenlenen polis operasyonunda ele geçirilen 755 IMEI numarası klonlanmış kaçak cep telefonu, 4 bin 840 sahte hat, satışa hazır milyonlarca kontör bu dolandırıcılığın boyutlarını ortaya koyuyor. 6 ay konunun üzerinde çalışan KOM Daire Başkanlığı ve Şanlıurfa Emniyeti, 20 milyon liralık vurgunu ortaya çıkarttı. Operasyonda sahte belgelerin yanı sıra gerçek kişilere ait birçok kimlik fotokopisi de ele geçirilmişti.

Polisin verdiği bilgiye göre kontör dolandırıcılığına maruz kalan kişi Avea, Turkcell ya da Vodafone’u arayıp bu kontörlerin iptalini isteyebilir. Hackerların internet bankalarından çaldıkları parayı döndürmesi gibi kontörler de numaralarda dolaştırılıyor. Bu yüzden kontörleri çalanlar hatta tutmadıkları için bir an önce yasal yollardan harekete geçilmesi; illerdeki asayiş birimlerine ya da doğrudan savcıya müracaat edilmesi gerekiyor. Şüphelinin telefon numarası, arama tarih ve saati, varsa suç unsuru, olaya ait başka deliller, ilgili birimlere ulaştırılabilir. Polis ise Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı aracılığıyla dolandırıcılıkta kullanılan numaranın kime ait olduğunu soruyor. Eğer herhangi bir sonuca varılamazsa polis, numarayı veren bayiden soruşturmayı yürütebiliyor. Kimlik bilgileri eksik alınmış ise bayi hakkında da suç duyurusunda bulunmak mümkün.

Emniyet Genel Müdürlüğü, bu tür dolandırıcılık olaylarının önüne geçmek ve polisin enerjisini küçük olaylara harcamamak için yeni bir proje geliştirdi. Kısa süre önce başlayan projeye göre, kontör gibi dolandırıcılık yapan numaralar il ve ilçelerde vatandaşların şikayetleri ile emniyet müdürlüklerinde bilgisayar ortamında toplanıyor. Asayiş Daire Başkanlığı’nın yürüttüğü projeye göre, periyodik olarak bu numaralar bir araya getirilip dolandırıcılıkta en çok kullanılan numaralar tespit ediliyor. Polis, artık operasyonlarını sık kullanılan bu numaralara yönlendirecek.
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) bugün telefon dinleme ve izleme konuları ile gündeme geliyor. Bu kurum aslında bir sekretarya olarak görev yapıyor; MİT, Emniyet ve Jandarma’nın taleplerini değerlendiriyor. Terör örgütlerinin de kullandığı yabancılar üzerine kayıtlı telefonlar, dolandırıcılık gibi yasadışı yollarda kullanılan hatlar konusunda herhangi bir analiz hazırlamıyor ve sorunları ortaya çıkarmıyor. Para hareketlerini kontrol eden MASAK gibi, TİB’in de iletişim araçlarını kontrol edip analizler hazırlaması gibi konular henüz tartışmaya açılmış değil.

PKK yabancılar üzerine kayıtlı telefonların yanı sıra baz istasyonu olmayan bölgelerde çok daha maliyetli olan teknolojinin son ürünü telsizleri kullanıyor. Kısa süre önce PKK’lı teröristlerde ele geçirilen sırt telsizinin dünyada sadece 4 şirket tarafından üretildiği, hepsinin yabancı yazılımlar olduğu dikkat çekiyor. Güvenli konuşma imkanı sağlayan telsizlerle teknik takibe yakalanmak ve dinlenmek neredeyse imkansız. PKK’nın eline bu telsizlerin nasıl geçtiği belirsiz durumda.

Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Murat Dursun’a göre, bu tür sahte abonelik işlemleriyle ilgili yargıda 10 binlerce dosya var. İllegal işlerde kullanılmak üzere hat alındığını ve bu hatların kullanılarak ilgililerin yanıltıldığını söyleyen Dursun, bu hatların bireysel sahtecilik, tehdidin yanı sıra özellikle terör grupları tarafından sık kullanıldığını anlatıyor. “Bombalamalarda birçok hat kullanılıyor. Birçok terör olayında şüpheli kişinin üzerinden 10 tane hat çıkıyor. İzlemeyi önlemek için bunu yapıyorlar. Bunun önüne geçmek için bilgi teknolojileri kurumu ve iletişim kurumu ile operatörler yoğun çalışmalıdır. Bu tür hatlara çok dikkat etmek gerekiyor. Suçu olmayan insan zan altında kalıyor, soruşturmaya maruz kalıyor.” diyen MOBİSAD Başkanı Dursun’a göre, Türk vatandaşları gibi ‘misafir abone’ kabul edilen yabancıların kimlikleri kullanılıyor. Dursun, bu için halen manuel yapılan abonelik işlemlerinde tam otomasyona geçilmesi çağrısında bulunuyor.

AKSİYON

Loading